Geçmişten günümüze çeşitli uygarlıklara yerleşim yeri olan, Elazığ'ın tarihi, Harput tarihi olarak incelenmektedir. Zira Elazığ İli, M.Ö. 3000'li yıllarda kurulduğu sanılan, Harput kentinin devamıdır. Malazgirt Zaferinden sonra ( 1087 ) Türk egemenliğine giren Harput, zaman içinde bölgeye eyalet merkezliği yapmıştır. 1937 yılında Atatürk tarafından tahıl ambarı bolluk ve bereket anlamına gelen El'azık adı verilmiş olup, zamanla Türkçe ses uyumuna uygunluğu ve söyleniş kolaylığı nedeniyle Elazığ olarak kullanılır olmuştur.
Elazığ, doğuda Bingöl, batıda Malatya, güneyde Diyarbakır, kuzeyde Tunceli ve kuzeybatıda da Erzincan topraklarıyla çevrilidir. Coğrafi konumu itibariyle doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmaktadır. İl Sınırları içindeki en önemli akarsu Fırat ve kollarıdır. 86 Km2 yüzölçümü olan Hazar Gölü, İl merkezine 30 Km. mesafededir. İlimiz Keban, Karakaya, Kralkızı ve Özlüce gibi baraj gölleri ile çevrilidir. Geçmişte karasal iklimin hüküm sürdüğü Elazığ, yapılan ve yapılmakta olan barajların etkisi ile ılıman bir iklime geçiş yapmıştır.
Elazığ kent merkezinin geçmişi yeni olmakla birlikte yerleşim olarak bölgenin tarihi oldukça eskidir. Bu nedenle Elazığ’ın tarihinin, devamı durumunda olduğu Harput’un tarihi ile birlikte ele alınması gerekir.
Harput ve yöresi, Anadolu’nun en eski yerleşme birimlerinden biridir. Nitekim, Fırat Irmağı’nın çizdiği büyük yay içinde, sulak ve verimli bir ova üzerinde bulunması, doğal kaya sığınakları, kara ve su hayvanlarının bolluğu nedeniyle yöre, Paleolotik (Yontma Taş Devri M.Ö. 10.000) dönemden beri, yerleşme alanıdır.
Elazığ ve yöresinin yazılı tarihinin Hitit tabletlerindeki bilgilerle aydınlatıldığı görülmektedir. M.Ö. 2000’lerde yörenin İşuva adıyla anıldığı belirlenmiştir.
M.Ö. 12. – 7. yüzyıllar arasında yöreye merkezi Van (Tuşpa) olan Urartular hakim olmuştur. Urartu dönemi ile ilgili olarak, Harput Kalesi başta olmak üzere, Altınova Norşuntepe’de ortaya çıkarılan Urartu yerleşmesi, Palu Kalesi, Karakoçan (Bağın) ve İzoli (Kuşsarayı)’ndaki çivi yazılı kitabeler yöredeki Urartu hakimiyetini açıkça ortaya koymuştur.
Daha sonra bölgede Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Arapların değişik dönemlerde egemen oldukları görülmektedir.
Büyük Selçuklu hakimiyetinin Anadolu’ya kayması ile Harput’un Türk Yurdu olmasında en önemli savaşın Malazgirt Meydan Muharebesi olduğuna şüphe yoktur.
1085 yılında Çubuk Bey tarafından fethedilen Harput’ta Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur. Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan Harput, Türklerle beraber büyüyen bir şehir haline gelmiştir.
Çubukoğulları Beyliği’nin ömrü uzun sürmemiş, 1110 yılında Artuklu Belek Behram Harput ve yöresini ele geçirerek Artukoğulları dönemini başlatmıştır. Belek Gazi, Haçlı seferlerine karşı büyük mücadeleler vermiştir.
Artuklu hanedanına, 1234 yılında I. Alaaddin Keykubad tarafından son verilmiş, Harput bu tarihten itibaren Türkiye Selçuklu Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir.
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Harput, 1243’te İlhanlılar tarafından zaptedilmiş, 1363’te Dulkadiroğullarının, 1465’te Akkoyunluların ve nihayet Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1516 yılında Osmanlıların eline geçmiştir.
Coğrafi konumu itibariyle tarihin hemen her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olan Harput, 1834’te doğu eyaletlerini ıslah etmek üzere görevlendirilen Reşid Mehmed Paşa, ovada yer alan Agavat Mezrası’nı merkez haline getirince, Elazığ Vilayeti’nin merkezi buraya taşınmıştır.
Yeni kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş, bir ara Diyarbakır Vilayeti’ne bağlı bir sancak haline gelmiştir. 1875’te müstakil mutasarrıflık, 1879’da tekrar vilayet olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Malatya ve Dersim sancakları da buraya bağlanmış, 1921’de bu iki sancak Elazığ’dan ayrılmıştır
HAZAR GÖLÜ
KÜLTÜR KENTİ ELAZIĞ
Tarihi Harput şehrinin bir devamı olan Elazığ 1834 yılında kurulmaya ve esas gelişmesini ise 1920'li yıllardan sonra göstermeye başlamıştır.
Harput – Elazığ, Arkeolojik kazı sonuçlarına ve yazılı kaynaklara göre Paleolitik çağdan itibaren iskan edilmiştir. Harput, 1085 yılında Çubukoğulları tarafından fethedilerek Türk Hakimiyetine girmiştir.
[size=9]Tarihin her döneminde önemli bir yerleşme merkezi olan Harput, son derece önemli tarihi kalıntılara ve eserlere sahiptir. Artuklu dönemi eserleri yoğun olduğundan Harput tipik bir Artuklu Kenti özelliğini taşımaktadır. 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğuna katılan ve İmparatorluğun gözde şehirlerinden birisi olan Harput, bölgesinin bir ilim ve irfan yuvası olmuştur. Türk Kültürünün şeçkin bir örneği olan Harput kültürü yetiştirdiği aydın, sanata kıymet veren, özü sözü bir, çalışkan, hoşsohbet, vatansever insan t
Elazığ şehrinin kökenini oluşturan Harput’un, mazisine yaraşır bir şekilde her yönü ile yeniden ülke gündemine taşınması için Valiliğimizce son derece önemli çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da çok önemli destek ve katkıları ile kısaca Harput’un yeniden ihyası diye nitelendireceğimiz çok önemli projeler uygulamaya konulmuştur. Bu kapsamda Harput’un Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilanı için çalışmalar başlatılmış ve 6 Ocak 2005 tarihinde Harput Koruma ve Gelişme bölgesi ilan edilmiştir . [/size]
[size=9]Harput’un Kültür ve Turizm Koruma ve geliştirme alanının haritasının çıkarılması ve ilgili kurullara sunulması, sokak sağlıklaştırması, tarihi mekanların onarılması gibi son derece önemli çalışmalar onaylanacak olan plan doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Bunlarla paralel olarak kültürümüzü, şehrimizin gelişmesine ve kültür hayatına katkıda bulunan insanlarımızı ve tarihi şahsiyetlerimizi, kültürel zenginliklerimizi gençlerimize tanıtmak amacıyla önemli çalışmaları da başlatmış bulunuyoruz: [/size]
1-Tarihi ve Kültürel Varlıklarımızı korumak amacıyla, yapılan çalışmalar sonucunda Harput 06 Ocak 2005 tarihinde Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilan edilmiştir. Bu kapsamda altyapı uygulamaları, Koruma Amaçlı İmar Planı ve Kentsel Tasarım Projeleri hazırlanması çalışmaları tamamlanmış olup incelenmek üzere Kültür ve TurizmBakanlığına gönderilmiştir. Koruma Amaçlı İmar Planı Bakanlığın onayından sonra Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna gönderilecektir
2-Elazığ’ın sivil mimari örneklerini yansıtan tarihi evlerin bulunduğu Kazım Efendi Sokağındaki tescilli evlerin restorasyonu öncesinde ihtiyaç duyulan proje çizimleri Kültür ve Turizm Bakanlığından destek alınarak hazırlanmış, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunun 22.12.2006 tarih ve 939, 941, 940, 942 sayılı kararları ile onaylanmıştır.
3-Valiliğimizin girişimleriyle Eski Hükümet Konağının restorasyonunun yapılması için çalışmalar sonuçlandırılmış konak TOKİ tarafından ihale edilmiştir. 2007 yılı sonunda restorasyon tamamlanması planlanmıştır.
4-Harput Kalesi’nde bilimsel kazı çalışmaları devam etmektedir. Müze Müdürlüğünün idari sorumluluğunda Prof. Dr. Veli SEVİN ve Fırat Üniversitesi bilim adamlarının katılımı ile yürütülen çalışma “Osmanlı Dönemi Kazısı” adı altında devam etmektedir. Valiliğimizin Web sitesinde kazı çalışmalarını duyurmak üzere bir sayfa açılmıştır.
5- Sayın Valimizin Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Harput’taki eserlerle ilgili olarak yaptığı görüşmeler sonucunda 2006-2007 yılında onarıma ihtiyaç duyulan tüm eserlerin restorasyon projelerinin hazırlatılmasına başlanmıştır. Koruma Kurulundan izin alınan tüm restorasyon projeleri uygulamaya konulacaktır.
6- Valiliğimizin İl Özel İdaresinin, ELESKAV’ın ve Bakanlığımızın katkıları ile 3 adet Elazığ Tanıtım filmi hazırlatılarak, 6 bin adet CD halinde bastırılmış, ilimizi tanıtmak için dağıtılmaya başlanmıştır. Yine ilimizi tanıtmak için poster, harita, afiş ve broşürler dağıtılmıştır.
7-Harput’da İl Özel İdaresince yaptırılan içerisinde müze, kütüphane ve sosyal tesislerin yer alacağı Harput Kültür Evi tamamlanmıştır.
[size=12][size=9]8-Hazar Baba Kayak merkezinde 1467.000 hektarlık alanın Turizm Bölgesi ilan edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız başvuru değerlendirmeye alınmıştır. [/size
Elazığ, doğuda Bingöl, batıda Malatya, güneyde Diyarbakır, kuzeyde Tunceli ve kuzeybatıda da Erzincan topraklarıyla çevrilidir. Coğrafi konumu itibariyle doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmaktadır. İl Sınırları içindeki en önemli akarsu Fırat ve kollarıdır. 86 Km2 yüzölçümü olan Hazar Gölü, İl merkezine 30 Km. mesafededir. İlimiz Keban, Karakaya, Kralkızı ve Özlüce gibi baraj gölleri ile çevrilidir. Geçmişte karasal iklimin hüküm sürdüğü Elazığ, yapılan ve yapılmakta olan barajların etkisi ile ılıman bir iklime geçiş yapmıştır.
Elazığ kent merkezinin geçmişi yeni olmakla birlikte yerleşim olarak bölgenin tarihi oldukça eskidir. Bu nedenle Elazığ’ın tarihinin, devamı durumunda olduğu Harput’un tarihi ile birlikte ele alınması gerekir.
Harput ve yöresi, Anadolu’nun en eski yerleşme birimlerinden biridir. Nitekim, Fırat Irmağı’nın çizdiği büyük yay içinde, sulak ve verimli bir ova üzerinde bulunması, doğal kaya sığınakları, kara ve su hayvanlarının bolluğu nedeniyle yöre, Paleolotik (Yontma Taş Devri M.Ö. 10.000) dönemden beri, yerleşme alanıdır.
Elazığ ve yöresinin yazılı tarihinin Hitit tabletlerindeki bilgilerle aydınlatıldığı görülmektedir. M.Ö. 2000’lerde yörenin İşuva adıyla anıldığı belirlenmiştir.
M.Ö. 12. – 7. yüzyıllar arasında yöreye merkezi Van (Tuşpa) olan Urartular hakim olmuştur. Urartu dönemi ile ilgili olarak, Harput Kalesi başta olmak üzere, Altınova Norşuntepe’de ortaya çıkarılan Urartu yerleşmesi, Palu Kalesi, Karakoçan (Bağın) ve İzoli (Kuşsarayı)’ndaki çivi yazılı kitabeler yöredeki Urartu hakimiyetini açıkça ortaya koymuştur.
Daha sonra bölgede Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Arapların değişik dönemlerde egemen oldukları görülmektedir.
Büyük Selçuklu hakimiyetinin Anadolu’ya kayması ile Harput’un Türk Yurdu olmasında en önemli savaşın Malazgirt Meydan Muharebesi olduğuna şüphe yoktur.
1085 yılında Çubuk Bey tarafından fethedilen Harput’ta Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur. Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan Harput, Türklerle beraber büyüyen bir şehir haline gelmiştir.
Çubukoğulları Beyliği’nin ömrü uzun sürmemiş, 1110 yılında Artuklu Belek Behram Harput ve yöresini ele geçirerek Artukoğulları dönemini başlatmıştır. Belek Gazi, Haçlı seferlerine karşı büyük mücadeleler vermiştir.
Artuklu hanedanına, 1234 yılında I. Alaaddin Keykubad tarafından son verilmiş, Harput bu tarihten itibaren Türkiye Selçuklu Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir.
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Harput, 1243’te İlhanlılar tarafından zaptedilmiş, 1363’te Dulkadiroğullarının, 1465’te Akkoyunluların ve nihayet Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1516 yılında Osmanlıların eline geçmiştir.
Coğrafi konumu itibariyle tarihin hemen her döneminde önemli bir yerleşim merkezi olan Harput, 1834’te doğu eyaletlerini ıslah etmek üzere görevlendirilen Reşid Mehmed Paşa, ovada yer alan Agavat Mezrası’nı merkez haline getirince, Elazığ Vilayeti’nin merkezi buraya taşınmıştır.
Yeni kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş, bir ara Diyarbakır Vilayeti’ne bağlı bir sancak haline gelmiştir. 1875’te müstakil mutasarrıflık, 1879’da tekrar vilayet olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Malatya ve Dersim sancakları da buraya bağlanmış, 1921’de bu iki sancak Elazığ’dan ayrılmıştır
HAZAR GÖLÜ
KÜLTÜR KENTİ ELAZIĞ
Tarihi Harput şehrinin bir devamı olan Elazığ 1834 yılında kurulmaya ve esas gelişmesini ise 1920'li yıllardan sonra göstermeye başlamıştır.
Harput – Elazığ, Arkeolojik kazı sonuçlarına ve yazılı kaynaklara göre Paleolitik çağdan itibaren iskan edilmiştir. Harput, 1085 yılında Çubukoğulları tarafından fethedilerek Türk Hakimiyetine girmiştir.
[size=9]Tarihin her döneminde önemli bir yerleşme merkezi olan Harput, son derece önemli tarihi kalıntılara ve eserlere sahiptir. Artuklu dönemi eserleri yoğun olduğundan Harput tipik bir Artuklu Kenti özelliğini taşımaktadır. 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğuna katılan ve İmparatorluğun gözde şehirlerinden birisi olan Harput, bölgesinin bir ilim ve irfan yuvası olmuştur. Türk Kültürünün şeçkin bir örneği olan Harput kültürü yetiştirdiği aydın, sanata kıymet veren, özü sözü bir, çalışkan, hoşsohbet, vatansever insan t
Elazığ şehrinin kökenini oluşturan Harput’un, mazisine yaraşır bir şekilde her yönü ile yeniden ülke gündemine taşınması için Valiliğimizce son derece önemli çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaların başında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da çok önemli destek ve katkıları ile kısaca Harput’un yeniden ihyası diye nitelendireceğimiz çok önemli projeler uygulamaya konulmuştur. Bu kapsamda Harput’un Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilanı için çalışmalar başlatılmış ve 6 Ocak 2005 tarihinde Harput Koruma ve Gelişme bölgesi ilan edilmiştir . [/size]
[size=9]Harput’un Kültür ve Turizm Koruma ve geliştirme alanının haritasının çıkarılması ve ilgili kurullara sunulması, sokak sağlıklaştırması, tarihi mekanların onarılması gibi son derece önemli çalışmalar onaylanacak olan plan doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Bunlarla paralel olarak kültürümüzü, şehrimizin gelişmesine ve kültür hayatına katkıda bulunan insanlarımızı ve tarihi şahsiyetlerimizi, kültürel zenginliklerimizi gençlerimize tanıtmak amacıyla önemli çalışmaları da başlatmış bulunuyoruz: [/size]
1-Tarihi ve Kültürel Varlıklarımızı korumak amacıyla, yapılan çalışmalar sonucunda Harput 06 Ocak 2005 tarihinde Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ilan edilmiştir. Bu kapsamda altyapı uygulamaları, Koruma Amaçlı İmar Planı ve Kentsel Tasarım Projeleri hazırlanması çalışmaları tamamlanmış olup incelenmek üzere Kültür ve TurizmBakanlığına gönderilmiştir. Koruma Amaçlı İmar Planı Bakanlığın onayından sonra Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna gönderilecektir
2-Elazığ’ın sivil mimari örneklerini yansıtan tarihi evlerin bulunduğu Kazım Efendi Sokağındaki tescilli evlerin restorasyonu öncesinde ihtiyaç duyulan proje çizimleri Kültür ve Turizm Bakanlığından destek alınarak hazırlanmış, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulunun 22.12.2006 tarih ve 939, 941, 940, 942 sayılı kararları ile onaylanmıştır.
3-Valiliğimizin girişimleriyle Eski Hükümet Konağının restorasyonunun yapılması için çalışmalar sonuçlandırılmış konak TOKİ tarafından ihale edilmiştir. 2007 yılı sonunda restorasyon tamamlanması planlanmıştır.
4-Harput Kalesi’nde bilimsel kazı çalışmaları devam etmektedir. Müze Müdürlüğünün idari sorumluluğunda Prof. Dr. Veli SEVİN ve Fırat Üniversitesi bilim adamlarının katılımı ile yürütülen çalışma “Osmanlı Dönemi Kazısı” adı altında devam etmektedir. Valiliğimizin Web sitesinde kazı çalışmalarını duyurmak üzere bir sayfa açılmıştır.
5- Sayın Valimizin Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Harput’taki eserlerle ilgili olarak yaptığı görüşmeler sonucunda 2006-2007 yılında onarıma ihtiyaç duyulan tüm eserlerin restorasyon projelerinin hazırlatılmasına başlanmıştır. Koruma Kurulundan izin alınan tüm restorasyon projeleri uygulamaya konulacaktır.
6- Valiliğimizin İl Özel İdaresinin, ELESKAV’ın ve Bakanlığımızın katkıları ile 3 adet Elazığ Tanıtım filmi hazırlatılarak, 6 bin adet CD halinde bastırılmış, ilimizi tanıtmak için dağıtılmaya başlanmıştır. Yine ilimizi tanıtmak için poster, harita, afiş ve broşürler dağıtılmıştır.
7-Harput’da İl Özel İdaresince yaptırılan içerisinde müze, kütüphane ve sosyal tesislerin yer alacağı Harput Kültür Evi tamamlanmıştır.
[size=12][size=9]8-Hazar Baba Kayak merkezinde 1467.000 hektarlık alanın Turizm Bölgesi ilan edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız başvuru değerlendirmeye alınmıştır. [/size